Bağımlılıkla gayrette ulusal ve memleketler arası seviyede öncü rol oynayan Yeşilay’ın kuruluş yıl dönümü münasebeti ile her yıl 1-7 Mart tarihleri ortası “Yeşilay Haftası” olarak kutlanıyor. Ege Üniversitesi bünyesinde bağımlılıkla çaba konusunda kıymetli çalışmalar yapan Unsur Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü (BATI) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Görkem Yararbaş, “Üniversitemiz, bağımlılık konusundaki vizyonu ve misyonu ile Türkiye’deki üniversiteler ortasında çok farklı bir noktada bulunuyor. Bu alanda çok daha erken yola çıkmış bir üniversiteyiz ve büyük bir birikime sahibiz” dedi.
Enstitü olarak hem Türkiye’de bağımlılık alanında yetişmiş insan gücüne hem de bağlılığın teşhis ve tedavisine yönelik katkı vermeyi sürdürdüklerini söyleyen Doç. Dr. Yararbaş, “Kurumumuz, bağımlılık alanında Türkiye’de bir birincisi temsil ediyor. Üniversitemiz bünyesinde 2007 yılında kurulmuş olan enstitümüzde iki anabilim kısmı başkanlığı altında eğitim, araştırma, uygulama ve hizmet faaliyetlerini yürütüyoruz. Bu faaliyetlerimizin ortasında yürütmekte olduğumuz lisansüstü eğitim, yüksek lisans ve doktora programlarımız da bulunuyor. Bunlar, Türkiye’de birinci olma noktasında da değer arz eden ve on yılı aşkın müddettir süren programlar. Bu manada tüm Türkiye’de bağımlılık alanında yetişmiş insan gücüne katkıda bulunuyoruz. Araştırmalarımız hem üniversite kaynakları, hem de ulusal ve milletlerarası proje kaynakları sayesinde her geçen gün zenginleşiyor. Ek olarak; topluma yönelik, bağımlılığın tüm alanlarında danışmanlık ve tedavi hizmetleri veren bir kurumuz. Toksikoloji Laboratuvarımızda bağımlılıkla bağlı detaylı testler yapıyor. Adalet Bakanlığı, Ceza İnfaz Kurumları ile de ortak çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
“Üniversitemiz bağımlılığı tedbire çalışmalarına değer veriyor”
EÜ’nün bağımlılık kapsamda yürütülen çalışmalara epeyce ehemmiyet verdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Yararbaş, “Ege Üniversitesinde, Rektörlüğümüz bünyesinde var olan bir Bağımlılıkla Gayret Kurulumuz mevcut. Bu komitede, üniversitenin idari ve akademik çalışanı ile öğrencilerini bilgilendirmek, etraflarında bağımlılık sorunu yaşayan bireyler var ise, onların yardım alabileceği noktaları ve algoritmaları oluşturmak için çalışmalar yürütülüyor. Bunun dışında tüm araştırma projeleri üniversitemiz ve enstitümüzün yanı sıra, yerleşkemizde iş birliği içerisinde olduğumuz öteki fakültelerimiz ile birlikte yürütülüyor. Üniversitemiz bağımlılık konusundaki vizyonu ve misyonu ile Türkiye’deki üniversiteler ortasında çok farklı bir noktada. Zira çok daha erken yola çıkmış bir üniversiteyiz. Bu durum bizim ileriye gerçek gitme manasında ki birikimimizi ve yetişmiş insan gücümüzü daha avantajlı bir hale getiriyor. Yeşilay Haftasında da gerçekleştireceğimiz çeşitli etkinliklerle toplumda farkındalık yaratmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Bağımlılık tedavisi çok disiplinli bir yaklaşım gerektiriyor”
Bağımlılık cinsleri ve tedavi sistemleri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Yararbaş, “Bağımlılık dediğimizde, daima geçmiş yıllardaki unsur bağımlılığı akıllara geliyordu. Fakat bugün bağımlılık fenomeni çok daha fazla öge barındırıyor. Bilhassa rakamsal manada tütün eserlerini farklı bir noktaya koymak gerekiyor. Tütün, yani sigara bağımlılığını istatistiksel olarak teknoloji ile ilgili bağımlılıklar takip ediyor. Bu türlü alışkanlıklar elbette ki uzun tedavi süreci gerektiriyor. Zira bağımlılık, tıbbi bir sorun olarak algılansa da, aslında çok disiplinli yaklaşım gerektiren bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bağımlılıktan kurtuluş süreci temelde rehberliğin ön planda olduğu bir anlayış gerektiriyor. O nedenle bireylerin gereksinim duyduğu ruhsal ve toplumsal dayanak boyutunda rastgele bir müdahale olmadan; yalnızca medikal tedavi uygulanmasının uzun soluklu bir muvaffakiyet sağlaması da epeyce güç oluyor. Bu bağlamda bizim enstitümüzde yürütülen tedavi çalışmaları tüm kademelerinde bireyin muhtaçlık duyduğu toplumsal ve ruhsal dayanağı sağlayacak biçimde, geniş bir takımla, çok boyutlu olarak yapılıyor” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
